Kayıtlar

Ocak, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Loading

Orak Hücre Anemisi

  Fatıma Nilüfer Akman- Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü,    Karadeniz Teknik Üniversitesi Orak Hücre Anemisi, kalıtsal bir kan hastalığıdır. Dünyada en çok görülen gen bozuklukları arasındadır. Bu hastalık, çekinik genlerle kalıtım gösteren ve dokulara oksijen taşıyan hemoglobin sentezinin hasarlı olması sonucunda gelişmektedir[1]. Orak Hücre Anemisi; ağrı krizleri, çoklu organ yetmezliği ve alyuvarların yıkımına yol açan bir kan hastalığıdır.[2], [3]   Orak hücre anemisi, 1910 yılında Herrick tarafından tanımlanmıştır. Hastalığın tanımlanması, bir hemolitik anemili hastanın hemotoloji testinde orak hücrelerin görülmesi sayesinde olmuştur.   Orak hücre hastalığına sahip bireylerdeki akciğere ait pulmoner komplikasyonlar ölüm oranını ve ölüm hızını etkilemektedir. Akut komplikasyonlarda, pulmoner emboli yani akciğer atardamarında görülen ani tıkanıklık, zatürre ve akut göğüs sendromu görülebilmektedir. Kronik olarak ise hipertansiyon, uyku apnesi ve solunumda fonksiyonel değişi

VİRÜSLERİN YAPISI ve ÖZELLİKLERİ

Resim
  Zeynep Anaz – Moleküler Biyoloji ve Genetik,  Haliç Üniversitesi Canlılarda hastalığa yol açan virüsler, birtakım ölçütlere göre gruplandırılırlar. Virüsler, ışık mikroskobunda incelenemeyen, elektron mikroskobu ile gözlemlenebilen, konakçısı içerisinde sentezlenerek çoğalan, hastalık yapma özelliğine sahip nükleoprotein molekülleridir (Uzunoğulları ve Gümüş, 2017). Sahip oldukları özellikleri ile diğer patojenlerden farklıdırlar. Virüslerin, herhangi bir hücre yapı ve organizasyonları yoktur. RNA ya da DNA olmak üzere yalnızca tek bir nükleik asit bulundururlar. Diğer patojenler yüksek enerji bağları içeren kimyasal moleküllere gereksinim duyarlar. Ancak virüslerin bu kimyasal moleküllere ihtiyaçları yoktur. Ayrıca virüsler mutasyona uğrama ve yeni ırklar meydana getirme özelliklerini taşırlar. Virüsler konak hücreye girmeden önce cansızlardır. Fakat konak hücreye yerleştikten sonra canlılık özelliği kazanırlar. Protein içerisine paketlenmişlerdir ve bütün yaşam türlerini enfekte e

Bitkilerde Solunum

Resim
Beyza Gülçin Eracun - Moleküler Biyoloji ve Genetik, Haliç Üniversitesi Bitkiler solunumlarını fotosentez yoluyla yaparlar. Fotosentez canlıların güneş ışığını kullanarak kimyasal enerji üretmeleriyle gerçekleşir. Işığa bağımlı tepkimeler ve ışıktan bağımsız tepkimeler (Calvin döngüsü) olmak üzere ikiye ayrılır.   Işığa bağımlı tepkimeler bitkinin kloroplast molekülü içerisinde granada gerçekleşir. Işığa bağımlı tepkimelerde ışık enerjisi fotosistem I (PS I) ve fotosistem II (PS II) de kimyasal enerjiye dönüşür. Işığa bağımlı reaksiyonlar sonucunda ATP , NADPH ve   oluşur. Bu reaksiyon şu şekilde gerçekleşir: ●        PS II ‘nin ışık toplayan kompleksi ışığı absorbe eder ve elektronlar elektro transport sistemine (ETS) gönderilir. ●        Elektron ETS sisteminden geçene kadar enerjinin açığa çıkmasına neden olur. Açığa çıkan enerjinin bir bölümü hidrojen iyon gradienti oluşturmak için kullanılır. Hidrojen iyon gradienti ATP sentezini sağlar. ●        Aynı zamanda PS I tara