Kayıtlar

sinaps etiketine sahip yayınlar gösteriliyor
Loading

Nörotransmiterler

Resim
  Doğa Bahçeci - Moleküler Biyoloji ve Genetik, Doğu Akdeniz Üniversitesi, Kıbrıs Sinir Hücresinin Yapısı Şekil 1 : Nöronun Yapısı [1]. Sinir Hücresi ya da diğer adıyla nöron bir hücre gövdesi, aksonlar ve dendritlerden oluşur. Hücre gövdesi çekirdeği içerir ve metabolik aktivitenin yeridir. Aksonlar genel olarak, nöronun çıkış yoludur. Aksolemma ile kaplı ve nörofilamentler ve mikrotübüller tarafından desteklenen silindirik bir tüptür. Dendritler hücre gövdesinden çıkan küçük çıkıntılardır. Diğer nöronlardan gelen sinyalleri alırlar ve bunları sinyallerin entegre olduğu hücre gövdesine iletirler ve bir yanıt başlatılır [1]. Sinaps Nöronların birbirleriyle bağlantı ve iletişim kurdukları yerlere sinaps denir. Her nöronun birkaç ila yüzbinlerce sinaptik bağlantısı vardır ve bu bağlantılar kendisiyle, komşu nöronlarla veya beynin diğer bölgelerindeki nöronlarla olabilir. Elektriksel ve kimyasal olmak üzere iki ana sinaps türü vardır. Memelilerde sinapsların çoğu kimyasaldır [1]. Şekil

Davranış ve Nörogenetik

Resim
  Beyza Gülçin Eracun - Moleküler Biyoloji ve Genetik –  Haliç Üniversitesi   Davranış bir canlının dış ve iç uyarılara karşı verdiği tepkidir. Nörogenetik ise nörolojik hastalıklara neden olan çeşitli genetik değişimleri ve nedenlerini inceleyen bir alandır.   1900'lerde davranış psikologların incelediği alanlar arasına girmekteydi. O yıllarda psikologlar davranışı doğuştan gelen ve koşullandırılmış olarak iki gruba ayırmaktaydılar. Doğuştan gelen davranışlar bireyde doğumdan itibaren gözlemlenebilen davranış biçimidir. Bunlara refleksler örnek verilebilir. Koşullandırılmış davranışlar ise zaman içerisinde tecrübeler ile öğrenilir. O yıllarda içerisinde psikologlar koşullandırılmış davranışlar üzerinde yalnızca çevresel etkilerin rol oynadığı ve bireyin genetik kodlarının etkili olmadığı kanısındaydılar. 19. Yüzyılda ilk kez Francis Galton davranışta genlerin etkisini incelemiştir. Böylelikle Davranış üzerindeki düşünceler yanlış bir şekilde yalnızca genlerin etkisi ve yalnız