Kayıtlar

mitokondri etiketine sahip yayınlar gösteriliyor
Loading

Mitokondriyal Dna’nın Paternal Kalıtıldığına Dair Bulgular

Kadriye Yüksel,    Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü,  İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi  Mitokondriyal DNA Mitokondri, sitoplazma içinde membran ile sınırlanmış, ökaryotik canlılarda bulunan ve hücre içi oksijenli solunumdan sorumlu çift membranla çevrili, kendi enzimlerini üretebilen, kendine ait halkasal yapıda DNA’sı bulunan bir organeldir. Mitokondriler hücrenin en yoğun enerji ürettiği organeldir, oksidasyon-redüksiyon reaksiyonları ile hücreye enerji üretirler. Mitokondriler mtDNA ve nDNA tarafından kontrol edilirler. Mitokondriyal DNA sirküler (halkasal) çift zincirli DNA’dan oluşur ve toplam 37 gen içerir. Bir hücrede bulunan mtDNA sayısı 1000-10.000 arasındadır. Mitokondriyal DNA’nın tamir mekanizması nükleer DNA’ya göre daha zayıftır ve bu özelliği sayesinde mutasyonlara da daha açık olmuş olur. MtDNA içeriğinin yalnızca %7’sı kodlanmayan dizilerden oluşur[1]. Mitokondri, kendi DNA’sını, nüklear DNA’dan bağımsız olarak çoğaltabilir. Buna; ‘’otonom özellik’’ adı verilir[2]

MİTOKONDRİ

Resim
Mitokondri, hücresel solunum adı verilen bir süreçte yiyeceklerden enerji çeken zara bağlı organellerdir. Mitokondrinin, bir milyar yıldan daha uzun bir süre önce ilkel bir ökaryotun içinde ikamet eden bir bakteri hücresinin soyundan geldiğine inanılıyor. Kendi DNA'larını bile korurlar. "Modern mitokondrinin ataları, bu karşılıklı yarar sağlayan ortaklığı - endosimbiyoz olarak bilinen bir ilişki - başlattığında, esasen Dünya'daki tüm oksijen tüketen ökaryotların evriminin yolunu açtılar. Mitokondri çeşitli şekil ve boyutlarda gelir ve hücrenin ihtiyaçlarına göre değişebilir. Hücrenin her köşesine enerji sağlayan uzun boru biçimli ağlar oluşturmak için birleşebilirler veya bakteri atalarına benzeyen bireysel birimler oluşturmak için parçalanabilirler. Ve hücreler daha fazla enerji için gereksinimler geliştirdiğinde, mitokondri çoğalır ve sayılarını artırır. Çok fazla enerji tüketen kas hücreleri ve diğer hücreler, hücrelerin o kadar fazla güç gerektirmediğinden çok daha faz